İHTİYATİ HACİZ
6183 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun” (AATUHK) gereği; “..ileride tahakkuk edecek olan veya tahakkuk etmiş olup da henüz vadesi geçmemiş bulunan ya da vadesi geçtiği halde ödeme emri tebliğ edilmemiş olan amme alacağının tahsil güvenliğini sağlamak üzere yapılan..” işlem, ihtiyati haciz olarak tanımlanmıştır.
İhtiyati haciz işlemi, haciz yapmaya yetkili tahsil dairesi tarafından tanzim olunan ve alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memuru olan vali, kaymakam veya yetkilendireceği memur tarafından onaylanan haciz varakaları esas alınarak yapılmaktadır. AATUHK’na göre kamu alacağını güvence altına almak için uygulanan teminat isteme şekli dikkate alındığında ihtiyati haciz işlemi, buna göre daha ağır ve caydırıcı olmaktadır. İhtiyati haciz işlemi ile ilgili uygulama AATUHK’nun 13, 14 ve 15. maddelerinde izah edilerek uyulması gereken kurallar belirtilmiştir. Bu uygulama ile aslında ihtiyati hacze muhatap olan yükümlünün beyanı söz konusu değildir. İdare kendi tasarruf yetkisine istinaden re’sen ihtiyati haciz işlemi yapmaktadır. Mezkur yasaya göre ihtiyati haciz işlemi, aşağıdaki hususlardan herhangi birinin varlığı halinde zaman sınırlaması olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre hemen tatbik edilmektedir. Bunlar;
- AATUHK’na göre teminat istenmesini gerektirecek hallerin varlığı ; Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile aynı yasanın 359. maddesinde izah olunan hususlara ait amme alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanması halinde vergi incelemesine yetkili memurlarca veya Türkiye’de ikametgahı bulunmayan amme borçlusunun durumu, amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa teminat istenebilmektedir.
- Borçlunun ikametgahının belli olmaması
- Borçlunun kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma ihtimali veya ihtimalleri varsa,
- Borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,
- Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya eksik bildirimde bulunmuş ise,
- Amme davası açılmış ise,
- AATUHK’nun 27, 29 ve 30. maddelerinin tatbikini gerektiren hallerin varlığı.
6183 sayılı kanuna göre, ihtiyati haciz işleminde asıl muhatap, ihtiyati hacze konu amme borcunun kendi mal varlığından ödemek durumunda olan şahıslar olup, bunlar vergi mükellefleri, adlarına vergi cezası salınanlar vb.nin tümünü kapsamaktadır. Ancak anılan yasanın 3. maddesine göre kanuni temsilciler ile mirasçılar, kefil ve yabancı gerçek ve tüzel kişi mümessilleri amme borçluları da bu yasanın uygulanması bakımından sorumlu tutulmuşlardır.
İhtiyati haciz işlemi üç safhada gerçekleşmektedir. Bunlar sırasıyla;
- Tahakkuk etmemiş amme alacakları için ihtiyati tahakkuk kararının alınması,
- İhtiyati haciz kararı alınması,
- İhtiyati haciz varakasının tanzim olunup onaylanmasıdır.
6183 sayılı yasaya göre ihtiyati hacze muhatap olan amme borçlularının haczin tatbiki, gıyapta yapılan haciz işleminde haczin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde vergi mahkemesi nezdinde itirazları mümkündür. Yapılan itirazı müteakiben vergi mahkemelerinin verecekleri kararlar anılan yasanın 15. maddesine göre kesindir.
Ayrıca anılan yasanın 16.maddesine göre amme borçlusunun menkul mallar hariç olmak üzere teminat göstermesi halinde ihtiyati haciz, haczi koyan merci tarafından kaldırılmaktadır.
Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!